Kanadalı antropolog ve toplumbilimci. Simgesel etkileşimcilik yaklaşımına önemli katkılarda bulunmuştur. 11 Haziran 1922’de Manville kentinde doğdu. 1945’de Ontario University‘yi bitirdikten sonra ABD’ye gitti. 1953’de Chicago University‘den doktora derecesi aldı. 1958-1968 arasında Berkeley University‘de öğretim üyeliği yaptı, 1968’de Philadelphia University‘ye geçti. American Academy of Arts and Sciences üyesidir. Goffmann, ilk çalışmalarında, insanlar arasındaki etkileşimi bir tiyatro oyunu olarak ele almıştır. Yaşam adlı sahnenin oyuncuları olan bireyler, kendilerine ilişkin imgeleri başkalarına sergileyerek kimliklerini oluşturur, korur ve öbür insanlarla karşılaşmaları sırasında uyulmasını istedikleri kuralları geliştirirler. Toplumsal yapının özü bu kurallardır. Goffmann’a göre kişilik, özün başkalarına sunulması, tanıtılmasıdır. Her karşılaşmada öz yeni bir sınavdan geçer ve yeniden tanımlanır. En ünlü kitaplarından biri olan Presentation of Self in Everyday Life’da özün, başkalarını etkilemek üzere “gerçek ben” olarak sunulmuş toplumsal bir yapılanma olduğunu gösterir. Öze sürekli olarak yeni bir biçim ve nitelik kazandırılır. Her rolde oyuncuyu bekleyen bir “gizli öz” vardır. Bu o rol için toplumca belirlenmiş bir idealdir. Goffmann’a göre sapkın kişi bir kural-kırıcıdır. Kural-kırıcı kişi, toplum tarafından belli bir sapkınlık kategorisine göre damgalanır ve bu damga onun temel ayırt edici niteliği olarak görülür. Goffmann, bir toplum içinde normal ve uygun olarak kabul edilenden farklı özelliklere damga / stigma adını verir. Toplum, damgalanan bireyden hep aynı davranış biçimini beklerken, damgalı kişi de süreç içinde kendine yakıştırılan bu yeni rolü benimser ve içselleştirir. Goffmann, bireyin akıl hastası durumuna geçmesinde, inanç sistemindeki değişimin önemli rol oynadığına inanır. Kişi, yasa dışı olmasa bile, başkalarınca hoş görülmeyen davranışları nedeniyle akıl hastanesine yatırılarak toplumdan uzaklaştırılmıştır. Böylece, bir yandan aile, arkadaşlar, komşular, öte yandan polis, doktorlar, vb., resmî ve resmî olmayan toplumsal denetim mekanizmalarını oluşturarak, bireye akıl hastası tanımını yakıştırırlar. Akıl hastanesinde kimliğinden soyunarak, uyum mekanizmalarıyla yeni bir öz geliştiren kişinin olumlu, özel ve saygıdeğer özü unutulur, davranışı önceden kestirilemez kişi gözüyle bakılır ve ondan hastalığını kabullenmesi istenir.
Goffman’ın Heretik Yayıncılık tarafından Türkçeye kazandıran eserleri şunlardır;
— Etkileşim Ritüelleri: Yüz Yüze Davranış Üzerine Denemeler / Mart 2017
— Kamusal Alanda İlişkiler: Toplu Yaşamın Mikro İncelemeler / Ocak 2017
— Tımarhaneler: Akıl Hastalarının ve Kapatılmış Diğer Kişilerin Toplumsal Durumu Üzerine Denemeler / Aralık 2015
— Damga: Örselenmiş Kimliğin İdare Edilişi Üzerine Notlar / Mart 2014