Köpek Diyojen bu diyaloglarda; İskender ile konuşurken, Platon’a sataşırken ya da Pazar yerinde elinde fener dolaşırken örtük veya açık bir şekilde hep aynı mesajı verir: En fazla şeye sahip olan kişi en az ile yetinendir. Başkalarının önemli, gerekli gördükleri Diyojen için yüktür; ölçülülük etiği, sadelik ve yeterlilik olmaksızın yaşamak hem doğaya hem de varlık olarak kendine aşırı yüklenmektir ona göre. Basit bir yaşamın peşinde koşmakla kalmayan, bizatihi yaşayan bir figürdür. Bu sebeple birçok kişi ve kurumu rahatsız etmiştir. Ve belki de tam da bu nedenle herhangi bir yazılı eseri günümüze ulaşmamıştır.
Bu diyaloglar, Diyojen’in müstehzi bir tavırla sunduğu basit yaşam anlayışını son derece açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
“Kitaptaki diyaloglar her ne kadar antik Atina’da geçiyor olsa da, herhangi bir tanesini alıp günümüze uyarlamak hiç de zor değil. Diyojen’i evsiz, alışveriş merkezlerinde yemek arayan birisi olarak, Büyük İskender’i belediye başkanı olarak, Platon’u bir profesör olarak düşünebiliriz. Karakterin antik ya da postmodern olmasının ötesinde, bu metin Diyojen’in içgörüsünün derinliğini bize gösteren bir vasiyetname gibidir.”
William Desmond’un ifadesiyle: “Bu yarı-sokratik trajedi, Diyojen’in basitlik, ölçülülük ve doğallık fikrinin oligark sistem tarafından kabul edilemeyecek kadar devrimci ve sonsuza kadar susturulamayacak kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor.”
Doğanın yok edildiği, manevi hastalıklarla ve ümitsiz amaçlarla dolu bir çağda, dünyanın en çok ihtiyacı olan şey Sinoplu Diyojen gibi mutlu ve cesur ruhlardır – tüketim kültürünün akıntılarına karşı yüzen ve iyi yaşam için alternatifleri keşfeden basit yaşam liderleri, biraz cesaret, gözü karalık ve yaratıcılıkla birlikte maddi basitlik içerisinde gelişmenin mümkün olduğunu gösteriyorlar.
Bu felsefi metin, daha basit yaşamak için beni teşvik eden herkese adanmıştır – Diyojen, Henry Thoreau, Ted, David ve Su, Liam, Rachel ve diğer bütün Wurruklular, Helen, Agari topluluğu, Adam ve Annie ve kültürel dünyada yeni yollara öncülük eden bütün diğer alçak gönüllü hedonistler. Biz hep birlikte eski dünyanın kabuğu üzerine yepyeni bir dünya inşa edebiliriz.
Çalışmalarıma inanan ve onların meyve vermesine yardım etmek için her an hazır bekleyen arkadaşlara sahip olduğum için kendimi çok şanslı sayıyorum. Özellikle editörüm Antoinette Wilson’a, kitabımı gözden geçirdiği ve karışıklıkları giderdiği için minnettarım. Müthiş yeteneği ile kitabımın kapağını tasarladığı için Andrew Doodson’a teşekkür ediyorum. Ayrıca Johnny Rutherford, Mark Burch ve Michael Green’e teşekkür ederim.
Ve her zamanki gibi, ailemin ve arkadaşlarımın desteği olmadan hiçbir şey yapamayacağımı söylemek isterim. Beni cesaretlendirmek ve tetiklemek için yaptığınız, küçük ya da büyük, her şey için teşekkür ederim.