Pornokrasi ya da Modern Zamanlarda Kadınlar
Proudhon, yaşamının son dönemlerinde toplumda kadının yerine ilgi gösterir. Özellikle adalet üzerine olan metinlerinde, karşı cinslerden oluşan bir çifti, tarafların her birine eşit bir değer vermeksizin, toplumun temel birimi olarak görür. Bu pozisyonuyla, zamanının kadın yazarlarının şimşeklerini üzerine çeker. Ölümünden sonra yayımlanan Pornokrasi, Proudhon’un bu kadın yazarlara cevabı niteliğindedir. Pornokrasi, aynı zamanda, bu güçlü polemikçinin, cinsiyetlerin ikiliği üzerine kurulu organik toplum anlayışını ortaya koyduğu metnidir. Produhon’un muhakemesi tek hatlı bir çizgi izler: cinsiyetlerin ikiliği yoksa evlilik de yoktur; aile yok olduğunda ise tüm toplum yok olur. Zira Proudhon için birey yoktur: Her şey, karşılıklı bir bağımlılık ilişkisiyle birbirlerine bağlanmış alt parça ve bölümlerden oluşur. Buradan varacağı sonuç ise, kendi içinde tutarlı olmakla beraber, en az metinleri kadar tartışmalıdır: Sadece bireyi, sadece çıkar ve hazları tarafından yönlendirilen bireyi dikkate alan bir toplum, tıpkı sadece grubu dikkate alan bir topplum gibi, ama elbette farklı yollarla, aynı sonuca varacaktır: Tiranlık. Pornokrasi, bu bağlamda, kişisel egoizmlerin toplamının faziletlerini öven kapitalizmin varacağı mantıksal sonuç olarak belirir Proudhon’un muhakemesinde.
İçindekiler: Gözat