Hobo: Evsiz Adamın Sosyolojisi

Hobo: Evsiz Adamın Sosyolojisi

Bu kitabın kent toplumu ve kent hayatı hakkındaki çalışmalar serisinin ilki olması hedeflenmiştir. Toplumsal ve müşterek hayatımızın eski bildik sorunları -yoksulluk, suç vb.- modern kent koşulları etkisinde yeni ve değişik biçimler alıyor. Miras aldığımız gelenek, görenek ve tüm kadim toplumsal ve siyasal mirasımız -insan doğasının kendisi bile- modern kentsel çevrenin etkisiyle değişti ve değişmekte. Durmak bilmeyen yaradılışı ile sınır çadırlarına öncülük eden adam modern kentte bir evsiz -bir hobo ve bir avare- oldu. Biyolojik açıdan bakıldığında, bir lider ile bir hobo belki aynı yaradılıştandı, toplumsal özellikleri bakımından ise birbirlerinden epeyce farklılar. Kent, insanın dünyayı kendi isteğine göre şekillendirme çabasını, insanoğlunun emeğinin ve zekâsının ürünü olan diğer ürünlerden çok daha fazla göz önüne seriyor. Ancak kent bir kere yaratıldığında, insan kendisinin dayattığı amaçlara ve o yapıya uymak zorunda kalıyor. İnsanın kenti meydana getirdiği doğruysa, kentin bugün, insanı meydana getirdiği de doğrudur. Bu, kırsal akılla karşılaştırdığımızda, kent diye adlandırdığımız olgunun muhakkak ki bir parçasıdır. Her halükarda, bir toplum araştırmacısının ilgisini çeken sorun ve süreçlerin hepsi veya bir kısmı şu iki eğilimin yarattığı döngüyle ilgilidir: İnsanın, yaşayabileceği bir dünya yaratma eğilimi ve kendi yarattığı dünyaya uyum sağlama eğilimi.

Bu süreçler devam eder, yaşamak için bir araya gelen, kendilerini ortak ve müşterek bir hayat içerisinde bulan insanların olduğu her yerde bu sorunlar ortaya çıkar. Şehirlerde ve daha çok da büyük şehirlerde, toplumsal hayatın herhangi bir yerden daha yoğun olduğu yerlerde, bu süreçler daha yeni ve değişik sonuçlar doğurur ve sorunlar daha şiddetli yaşanır. Chicago’da 30 veya 40 blok içinde bir arada yaşayan, sayısı 30.000 ile 75.000 arasında değişen evsiz nüfusu, yeni ve tuhaf insanların ve yeni ve umulmadık problemlerin ortaya çıktığı bir ortam yaratır. Eğer kenti bazen olduğu üzere sadece fiziki yapısı, binaları, sokakları, caddeleri ile tanımlayacak olursak, yani açıkça belirlenmiş hedefleri gerçekleştirmek için gerekli mekanik ve idari yapılar bütünü olarak tanımlayacak olursak, kent sorunu basitçe yönetim ve mühendislik sorunu olurdu. Ancak bu, insan doğasını hesaba katmayan bir yaklaşım olurdu. Ya da sanayi bakımından konuşacak olursak, “personel problemi” diye ifade edilen sorunu hesaba katmamış olurduk. Bu bakış en azından, -ekonomik, sosyal ve politik- kurumlar içerisinde var olan her bir kadın veya erkeğin farklı birlik ve ilişkiler içerisinde aynı şekilde kaldığını varsayar.

Son dönemlerde yapılan çalışmalar, anladığımız genel haliyle insan doğasının belirli ama açıkça tanımlanamayan türsel özellikleri ve yatkınlıklarını temel alsa da, bireyin büyük ölçüde çevrenin ve özellikle de bireyin kendisinin maruz kaldığı çevrenin ürünü olduğu sonucuna varır. Bu, her toplumun kendini oluşturan bireylere dayattığı özellikler çerçevesinde kişisel yatkınlıkları belirlemesi gibi; toplumun dili, mesleği, toplumsal değerleri ve sonunda da onu oluşturan bireylerin kişisel fikirlerini belirlemesi anlamına gelir. Elinizdeki çalışmanın ve onun yer aldığı koleksiyondaki diğer çalışmaların amacı; kent hayatında ve insanlardaki değişimi tanımlamaya çalışmak ve bu değişiklikler ışığında kentin problemlerini ve genel olarak da şehir insanlarının hayat koşullarını araştırmaktır. Bu nedenle, bu çalışma öncellikle “evsiz adam”ı kendi habitatında ve onu sarmalayan daha büyük bir topluluğun sınırları içerisinde, kendine yarattığı toplumsal çevrede görmeye çalışıyor.

Kendi toplumsal çevresi içerisinde hobonun kendi ihtiyaçlarının sonucu ortaya çıktığını veya en azından kendi ekonomik, toplumsal ve sosyo-politik kurumlarına sahip bağımsız bir yerel topluluk oluşturduğunu görmek hayli ilgi çekici. Chicago Hobohemyası üzerine bu çalışmanın, diğer Amerikan kentleri ve onların sorunlu yanları ile de kıyaslanabilir olduğu varsayılmaktadır. Aslında tüm bu çalışmaların amacı, şehrin ve şehir hayatının genel ve evrensel ya da özel ve yerel yönlerini vurgulamak değildir. Bu çalışmalar, bizim genel bilgi birikimimizden ziyade, bir yerleşim modeli olarak şehir hakkında, sürekliliği olan bilimsel bilgi birikimine katkı sunmayı amaçlamaktadır.

Robert Ezra Park
Nels Anderson
Hobo: Evsiz Adamın Sosyolojisi